Kahramanmaraş ve çevre 10 ilimizde meydana gelen depremde hayatını kaybeden canlarımızı rahmet ve saygı ile anıyoruz, yaralılarımıza acil şifa dileriz..
6 Şubat 2023
Her yıl farklı etkinlilerle kutladığımız 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü bu yıl kadın dayanışması ve kızkardeşlik duygusunu bir arada yaşadığımız çok özel bir buluşma ile geçirdik.
7 Mart 2023

EN UZUN ŞUBAT…

Sevgili Nalan’a şubat ayı köşe yazısını yazabileceğimi söylediğimde; mesleğim gereği vergi ve sosyal güvenlikten bahsetmeliyim diye düşündüm.

Ancak, ertesi günün sabahına yüzyılın felaketiyle uyandım.

6 Şubat 2023…

Güzel ülkemin onlarca ili ve canım memleketim Hatay’ım yerle bir olmuştu…

Ailemin ‘’Deprem oldu, merak etme biz iyiyiz’’ mesajıyla gözlerimi açtım, hemen televizyonun karşısına geçtim. Sonrası çok uzun, çok karanlık, çok acı…

Çok büyük, baş edilmesi çok zor, son yüzyılın en yıkıcı depremi. Öyle büyük bir felaket ki, sorumlusu ne tek bir kişi ne de tek bir kurum. Tüm Türkiye’nin ve tüm dünyanın tek bir can için seferber olduğu bir felaket.  Bu süreçte bizler, bir milletin ortak felaketine derman olma çabasına şahit olduk. Tolstoy’un da dediği gibi; Acı duyabiliyorsan canlısın, başkalarının acılarını duyumsayabiliyorsan insansın.

Böylesine ürkütücü, acı veren, duyguları bu kadar keskin yaşadığım bir an daha olduğunu hatırlamıyorum, ölümün herşeyi sıfırla çarptığını bu kadar derinden hissetmemiştik sanırım. Kırgınlıklar, hırslar, menfaat, gurur, hepsi aslında birkaç dakikaya bakıyormuş. Dünyalık dertleri ne kadar abartıyormuşuz meğer. Gidiyorum bile diyemeden; dolaptaki yemekleri, ertesi günün planlarını, duvardaki resimleri arkalarında bırakarak giden binlerce insan…

Onlar molozların arasında  nefes alacak bir delik ararken, hepimizin çaresizliğine lapa lapa kar yağdı. Yıkılan binalar ve kaybolan hayatlar; bize geride kalanın suçluluk duygusunu bıraktı. Ülkemdeki her bir fert gibi, etimden, tırnağımdan, üşüdüm demekten, acıkmaktan, uyumaktan, nefes almaktan utandım. İçtiğim su bile boğazımda düğüm düğüm…

Hepimiz aynı duyguları yaşadık, ama doğup büyüdüğüm, her köşesinde her sokağında anılarımın olduğu Hatay’ımın yerle bir olması benim canımı biraz daha acıttı. Empati kurmanın bu kadar zor olduğunu bilmezdim. Anneler, babalar, evlatlar, can dostlar…

Vücudumuzun bir bölgesindeki kanamayı durdurmak için, tüm organizmanın harekete geçmesi gibi, biz de bu yarayı birlikte saracağız, elbirliğiyle. Devletimiz ilk andan itibaren tüm imkanlarıyla sahada. Sivil toplum kuruluşları, özel sektör, gönüllüler. Ben de bir Hataylı olarak, hepsine müteşekkirim.

Bir daha yaşanmaması temennisiyle…,

HATİCE  YONCA ONUR

MALİ MÜŞAVİR