Zaferde bizim acılarda bizim

Zaferde bizim acılarda bizim

Ne kadar şanslıyız.

Ne kadar özelsiniz farkında mısınız?

Cumhuriyet’in kazanıldığı büyük taarruzun 100 yılını büyük bir coşku ve gururla kutladık.

Kocatepe’den başlayan taarruz, bir ülkenin yeniden ayağa kalkışı şahlanışı gibiydi adeta.

Bir kasırga gibi önüne kattığı işgalcileri ülkeden silip süpürdüler.

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, kahraman Türk askeri dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kahramanlık destanı yazdılar.

İşgalden zafere koşan tüm kahramanlara selam olsun.

Kadınlar.

Kadınlarımız, ne güzel anlatmış Kuvayı Milli Destanında Nazım Hikmet.

Kadınlar,
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehribar başaklı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve on beşlik şarapnelin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar uyuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üstünden Afyon’a doğru.

Ne mutlu ki bize zaferin kazanıldığı topraklarda zaferin 100. yılını hep birlikte kutladık.

Kaç kişiye nasip olur böyle bir gurur.

Ya şimdi?

Bu sene.

Cumhuriyetin 100. Yılını kutlamaya hazırlanıyorum.

Yine guru doluyor insanın yüreğine.

Yüreği sanki göğüs kafesinden dışarı patlayıp çıkacak gibi olur.

Ne demişti 100 yıl önce büyük önder Mustafa Kemal.

Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.

Cumhuriyet.

Yüz yıllarca Anadolu’nun talihsiz acılı kadınları.

Yıllarca süren savaşlarda babalarını, kocalarını evlatlarını şehit verdi.

Karaları bağladılar kara bağırlarına.

Kadın pazarlarında keçi gibi, tavuk gibi alınıp satılan kadınlar.

Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk ile insan yerine konuldu, dünyanın birçok ülkesinden önce seçme seçilme hakkına kavuştu.

İngiltere’de sokaklara çıkıp eylem yapan İngiliz kadınları ellerinde taşıdıkları pankartlarda, “Bizim türk kadınlarından ne eksiğimiz var” diye kendi hükümetlerini eleştiriyorlardı.

Bu guru bizim.

Çünkü bizim Mustafa Kemal Atatürk’ümüz var.

Şimdide Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlamaya hazırlanıyoruz.

Cumhuriyet kadını olarak özgür, medeni, bağımsız, başı dik.

Bu gurur bizim.

Yaşa Mustafa Kemal yaşa.

İki zaferi peş peşe kutlamanın gururunu yaşarken bir sabah.

Bir sabah.

Saat 04.17

Maraştan bir haber geldi.

Dediler ki deprem oldu.

Kahramanmaraş, Adana, Osmaniye, Hatay, Gaziantep, Malatya, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman,  Kilis’i yerle bir eden deprem kalbimizin tam ortasına bir hançer gibi saplandı.

Ne kadar necip bir milletiz.

Tarihin en kötü ekonomik krizine rağmen asrın felaketinde yalnız kormuyuz canlarımız orada yapayalnız.

Yurdun dört bir tarafından türkü, kürdü, lazı, çerkezi, 7’den 70’e herkes karınca kararınca elinde ne varsa gönderdi.

Bu topraklarda acıda bizim zaferde bizim.

Ülkeyi düşmandan kurtarırken ayrı gayrı olduk mu hiç.

Nasıl yedi düvele karşı yekvücut çarpışmışsak acıda da yekvücut olmasını biliriz.

Zaferde bizim acılarda bizim.